Halk arasında en yaygın görülen rahatsızlıklar arasında yer alan böbrek taşı sorunu tıbbi olarak da alışılmış bir hastalıktır. Taş oluşması üreme sistemleri içerisinde de görülebilse de en çok böbreklerde görülür.
Özellikle erkeklerde daha sık ortaya çıkan böbrek taşı oluşumunda ailesel yatkınlığın olduğu da uzmanlarca bilinen bir olgudur. Bazı maddelerin idrarda aşırı miktarda bulunması sonucu böbrekte çökerek birikmesi söz konusudur. Biriken bu maddeler de güç geçtikçe büyüyerek böbrek taşını oluşturmaktadırlar. Böbrek taşları idrar ile dışarıya atılabilmektedir. Ancak bu taşlar, idrar yollarını tıkar ve idrar geçişine izin vermezse tehlike oluşturur. Bunun sonucunda da böbrek ağrısı ortaya çıkar.
Böbrek taşı oluşmasına yol açan maddeler, ürik asit, kalsiyum gibi maddelerdir. Bunların idrarda yüksek miktarda bulunması böbrek taşı oluşturacağı gibi bir takım hastalıklar, ilaçlar ya da beslenme alışkanlıkları da böbrek taşı oluşmasına yol açabilmektedir.

Böbrek taşının tanısının konabilesi için çeşitli görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar teknikleri kullanılmaktadır. Röntgen filmlerinde genellikle böbrek taşları görülebilse de tamamı görülmeyebilmektedir. Tüm taşların görüntülenmesini sağlayan sistem bilgisayarlı tomografidir.
Rahatsızlığın tanısının konmasının ardından tedavisi için çoğunlukla cerrahi bir yönteme ihtiyaç duyulmamaktadır. Doktorlar taşın kendiliğinden düşmesini hedeflemektedir. Bu sebeple hastanın bol su içmesi tavsiyesi verilir. Ancak cerrahi tedavi gerektiren bir durum söz konusuysa bunun için sık sık kullanılan ve bilinen yöntem taş kırmadır. Yüksek enerjili dalga metoduyla taş küçük parçalara ayrılmaktadır. İdrar yoluyla atılabilecek küçüklüğe gelen bu taşlar kolaylıkla atılabilir. Bazı kırılmaması gereken taşlar içinse böbreğe tüp yerleştirilir ve bu tüp ile taşlar böbrekten alınır.
Tedavinin uygulanmasının ardından tekrarlama riski fazla olmasından dolayı hastanın yaklaşık bir kontrol altında olması gerekir. Beslenmeye dikkat edilmeli ve tuz alımı azaltılmalıdır.